Ölüm Şiirleri İntihar
İNTİHAR
Zevkin doruğunda intihar etti
Yedi başlı canavar
Alıp başını gidiyor yokluklar ülkesine
Ölümlerden ölüm beğenmiş bir kuş
Cesedini bırakmamaya ant içmiş ortalıkta
Ruhunun bez parçasını yakalamış bir tırmıkta
Son bir nefes daha ölümle pençeleşiyor
Dört yanı alevlerle çevrilmiş akrep
Yaklaşan tehlikeye saldırılar düzenliyor
Anlayınca uğraşının sonuçsuz olduğunu
Kurtuluşa boş vermiş ölümle dans ediyor
Ahmet Kemal
Ölüm Valsi
ÖLÜM VALSİ
İçimde bin bir eceyi karıştıran deniz
İlmeğinden geçiren sesimi en gür
En zehir ölmeklere çeviren
Zamanı dolduran sevinç kabında
İnci siyahından yırtmaçlarla
Gökdelenleri bağlayan sonsuzluk çağlayanları
Ey ölüm/kuşatan serçe yalnızlığı
Rüyalarımdan el eden ölü dostluklar
Aralıksız uğrayan ezber soyutlamalar
Seni ipeğe pelesenk etmiştir
Bizi özgürlüğe kundaklayan
Acılarla kutsanan yüzyılların armağanı
Gül gönderen iz bildiren yer
Gösteren kalabalıklar toplamında
İşte şu an ölüm valsi çalmakta
Geldin ve kaldırdın beni ezeli sevinç oyunlarına
Sürdürdün durdum gaddar kıvraklığınla
Bitirmedin bitirmedin o dehşet valsi
Beni sonsuzluğa sırdaş eden
Yabancılığa çeviren tanışlığa
En güç hecelerle solumaktayken sabahı
Süreğen ırmakları attın gözyaşı çağlayanlarına
Seni bir anlamda tutup çıkaran hayat
Beni alıp getirdi karanlıklarına vahşetimin
Sonra sonra sonra
Öncesiz bakışların
Sonrasız kasılmalarında
Bileylenmiş
Unutmanın yalın katmanlarında
Asılmış kalmışım gözlerinin ağına
Bir yalanına değişerek
Geçmiş ve gelecek nimetlerini
Tutunmuş kalmışım boyun damarlarına
Beni bir erdim sen bir kadın
Sen yavaşça gülen sen bir kadın
Ben katılarak ağlayan
Yıldızları kovalayan dağ eteklerinde
Ahmet Kemal
Ölüme Serenat
ÖLÜME SERENAT
Ölümü göstermeyeceğim kimseye
Kimseler korkmasın benden
Sessizce çekip gitmek için dünyanızdan
Ansızın öleceğim birdenbire öleceğim
Yıldızlarda uyur güpegündüz
Sade ben mi
Genç kızların rüyasına gireceğim
Ezanlarla uyanacaklar
İnsanlığa söyleyeceklerimiz var
Kuş sesi bizi uykularımızdan uyandırır
Biz şimdi yalnızız geleceğimizle
Kiminle birlikteliğimiz
Tartışılır sizin inançlarınız
Bizim kuşaklarımızla birlikte
Gecelere açılır gökyüzü
Ve seninle birlikteliğimiz
Bir uykuyu bölmek için
Neydi kimlerle sözleştiğimiz
Bu yastık ölüm tulumu
Kim bilir ne zaman patlayacak
Kim bilir neyin peşinde
Bu insanlar neye yazgılı
Ahmet Kemal
Ölünün Kaygısı
ÖLÜNÜN KAYGISI
Kalakalmış bir ölüyüm şimdi ben ortalıkta
Uzansam nemli soğuk topraklara upuzun
Örtünsem sessizliği yorgan gibi üstüme
Dalsam rüyalara kadar ezeli bir uykuya
Daha dün sevgilimin kollarında uyudum
Dinledim şarkıları onun tatlı sesinden
İçtiydim o şarabı köhne toprak testinden
Daha dün sevgilimin kollarında uyudum
Sonra bıraktı beni hayatı denen usare
Terk etti bedenimi ruhun can veren eli
Dünya bir perde gibi çekildi gözlerimden
Gördüm başka dünyayı önümde açılırken
Ahmet Kemal