06.07.13
Kutlu Ramazan-ı Şerif geldi. Rüzgar püfür püfür esiyor. Bugün Cumartesi. Dışarı çıkasım yok. Hayatımı iyi planlayamıyorum.
Bir yılan uykusuna yatmak istiyorum. Sarhoşum baharın muştusundan. Yaşım gereği mi bilmem hareket yoruyor beni. Gençliğimde yapacak şey arar bulamazdım şimdiyse o kadar işim var ki hiç birine el vuramıyorum. Uyumak uyumak istiyorum. Bu içimde sessiz gelişen strese mi işaret. Oysa sevinmem gerek. Yeni bir ev yapıyorum. Bahçeli tek katlı bir ev şimdilik. Bahçesine meyveler ekebileceğim, sebzeler yetiştirebileceğim bir ev. Ama benim içimde en ufak bir istek yok. Ben de buna şaşıyorum zaten.
Gece 02.00’ye dek Adeviyye meydanına çıkan Müslüman kardeşleri seyrederek mutlu oldum. Art arda konuşmalar yapılıyordu. Tahrir meydanındaki darbe destekçileri ise dağılıyordu. Hisse kabl el vuku ben bu olayı bekliyordum. Aynen gezi eyleminin sonlanacağına olan inancım gibi. Nedense bazı şeyler içime doğuyor. Bunları açıklayamıyorum. Altıncı his bu olsa gerek
Çatışmalar oluyor 20 ye yakın ölü 300 kusur yaralı. Batı devrimi alkışlıyor. Türkiye’de doğru dürüst bir olay olmamışken dünyayı ayağa kaldırmışlardı. İki yüzlü ahlaksız batı. Yüzyıllardır bu iki yüzlülüğü sürdürüyor.
Annesiyle kızı Adapazarı’na gidiyor. Davetiye beğeneceklermiş. Allah’ım Ya Rabbim bir davetiye için değer mi? Onlar beğensin olsun bitsin. Ne önemi var ki. Bunlar iyice abarttılar.
Abimin kızının bebek mevlidi varmış. Haberimiz yok. Yengem söyledi. Büyük abimin hanımı. ‘Gitmeyecek misiniz’ diyor. Haberimiz yok dedik. Abim söylemiş bana güya. Hatırlamıyorum. Biz yarın oraya gitmeyi planlamıştık. Evimizi temizleyeceğiz. Taşınmamız lazım artık. Elektriğimiz var, suyumuz var laminant tamam. Ne kaldı? Doğalgaz. O da eli kulağında.
Elimde bir şiir var olgunlaştırabileceğim. Ama içimde ona yönelik bir istek yok. Aşksız meşk olmaz. Romanlar var okunacak, okuyamıyorum. Eski şiirlerimi yeniden ele almak istiyorum. Kitabımı hatasız yayınlamam gerek. Daha sonra değiştirme imkanım olmayacak. O halde son kontrol ve değiştirmeleri yapmam gerek. Kitap kafamda yavaş yavaş netleşiyor. Bölüm girişlerine divan edebiyatından seçkin beyitler koymam gerek. Bu halk edebiyatından da olabilir. Şimdi sıra beyitleri seçmeye geldi.
Annem bu gün beni beklemiştir belki de. Ama olsun yarın gitmem onun daha çok işine gelir. O zaten hepiniz bir günde geliyorsunuz sonra ben yalnız kalıyorum demiyor mu?
Ahmet KEMAL