Nesiller ve
Ahlaki Dejenerasyon
AHLAKİ
DEJENERASYON VE YENİ NESİLLER
Toplumumuz
büyük bir ahlaki dejenerasyonla karşı karşıya. Bu yozlaşma çok yönlü etkenler
tarafından yapılıyor. Bir yandan medya, diğer yandan eğitim bu bozulmayı
meydana getirmekte, her iki etmen bu alanda birbiriyle yarışmaktadır.
Eğitimimizi
gençliği maddeci kılmak, ateistleştirmek için kurgulayan gizli el medyanın da
desteğiyle istediği sonucu almayı hedefliyordu ve bu hedeflere varmakta
gecikmedi.
Her geçen
gün karşımıza çıkan tecavüz vakaları bunun açık bir göstergesi değil midir?
Manevi değerlerden yoksun bir eğitimin varacağı son burasıydı ve bu acı sonuç
karşımızda arz-ı endam edinmekte gecikmedi.
Allah’ı ve
ahlakı dünyamızdan çıkarak tek parti zihniyeti bu sonuçlara ulaşmamızda büyük
pay sahibi. Onu takip eden demokrasi denemelerinin verdiği özgürlük ve
zenginleşme de bu gidişe katkıda bulunmakta gecikmedi.
Daha sonra
gelen darbeci zihniyetlerin manevi alanda yaptığı büyük tahribatlar öldürücü
darbeyi vurmakta gecikmedi. Şimdi bu tahribatın acı sonuçlarını yaşamaktayız.
Kundaktaki bebeklere varıncaya kadar yapılan tecavüzler, katliamlar hep bu
maddeci gidişatın acı sonucu.
Hayatımızı
kuşatan maddeci zihniyet hazcı nesillerin oluşmasına yol açtı. Bu nesiller bu
gün sürekli cinsellik peşinden koşmakta, o yetmeyince uyuşturucuya başvurmakta,
sonra da cinayetlere varan eylemler içine girmektedir.
Toplum
olarak bir cinnet hali yaşamaktayız. Özellikle yeni nesiller tam bir cinnet
boyutuna varan hayatın içine yuvarlanmakta. Din dışı bir hayatın içinde yetişen
bu nesiller hazcı, egoist, pragmatist bir hayatın içine yuvarlanmaktadır.
Bu hayatın
yaşanabilir bir hayat olmadığını kısa zamanda anlamakta, ancak bir çıkış yol
bulamadıkları için de ya cinayete, ya da intihara başvurmaktadırlar.
Bu yolun
yanlış yol olduğunu, bu gidişin durdurulması gerektiğini anlamalıyız artık.
Toplumca bu gidişe dur diyecek tedbirleri almak zorundayız. Yöneticilerimiz ve
yönetilenlerimiz bir konsensüse vararak acil çareler aramalıyız. Kısa ve uzun
vadeli programlarla bu gidişe dur demeliyiz.
Gelecek
yazıda neler yapabileceğimizi ele alacağız.
Ahmet KEMAL