Aynı Hüzünlerde Farklı Gözyaşlarıyız
Etrafımız vücuttan duvarlarla çevrili, insanlarla. Sadece vücuttan duvar demek yetmez belki, çünkü bazı insanlar yalnızca düşünceleriyle bile yer kaplayabiliyorlar hayatımızda. İnsanı insan yapan da düşünceleridir aslında. Beslediği fikirler, büyüttüğü hayaller. Özellikle hayaller: Kutsaldırlar, ölmezler.
Tanıdığımız herkesin hayatımızda farklı bir yeri var. Kimi bize yön verir, kimisi farklı bir bakış açısıyla bakmamızı sağlar olaylara. Kısacası hepsi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Herkesin parmak izi farklıdır, hepimiz biliriz. Fakat bizi birbirimizden ayıran daha önemli şeyler var; düşünceler ve hayaller.
Her insan ayrı bir dünyadır. Biriyle tanıştığımızda yeni bir dünyayı keşfederiz aslında. Başka ülkelerde farklı kültürler gibi. Karşımızdaki kişiyi tanıdıkça denizleri öğreniriz, kıtaları, ülkeleri… Dünyayı keşfetmeyi öğretir bize. Yeni bir pencere açar evimize. Ve sonra yeni biri gelir; pencerelerin sayısı artar, güneşin doğuşundaki anlam değişir.
Hayatımızdan gelip geçen herkes farklı bir anlam katar bize. “Biz” olurken bizi “biz” yapar. Kendinizi karşınızdakine ne kadar anlatsanız da onun sizi tanıdığı kadarsınızdır ya, sizin dünyanızda o kadardır işte. Hepimiz farklıyız. 23 Nisan gibi farklı yerlerdeki aynı mutluluklarız; aynı hüzünlerde farklı gözyaşlarıyız.
İlayda BOLAT
10-D