Eğitim
Üzerine Yazılar:
BUROKRASİ VE
EĞİTİM
Bürokrasi
kraldır demiştik bir yazımızda. İşte aynı bürokrasi krallığını Milli Eğitim’de
de göstermekte. Yıllardır eğitimi kendi çıkarları için heba eden katil
bürokrasidir. Bu bürokrasi kendi menfaati için değil anne babasını vatanını
bile satar durma gelmiştir.
Bu kral
bürokrasi aslında her sorunun baş müsebbibidir. Kendi menfaatinden başka bir
şey düşünmez. Her türlü araç ve gereci bu menfaat yolunda kullanır. Hatta tüm
amaç, gaye ve hedefleri bu uğurda harcamaktan çekinmez. İnanç değerleri yoktur
bu bürokrasinin. Allahsızdır yani. Tek Tanrısı vardır, o da para ve makamdır.
Yıllardır
tüm devlet yönetimi gibi eğitimi de felç etmiştir. Hiçbir eğitim plan ve programı
yoktur. Eğitim üzerine düşünmez. Hep entrika peşindedir. Siyasetçileri
parmağında oynatır. Bütün eğitim reformlarını kadük hale getirir. Hepsini kendi
çıkarı için kullanır. Her şeyden rant elde eder.
İşte 60
yıllık hayatımın 54 yılını geçirdiğim eğitim hayatında hep bu korkunç planlara
muhatap oldum. İlk 24 yılını öğrencilik, son 30 yılını öğretmenlikle geçirdim
bu sürenin. Özellikle öğretmenlik dönemimde müşahade ettiklerim bu menfur
bürokrasinin ihanet derecesine varan entrikalarıydı.
Her beş
yılda bir getirilen eğitim sistemleri hiçbir alt yapısı, denmesi ve uzmanlaşmış
uygulayıcıları olmadığı için başarısızlıkla sonuçlandı ve kaldırıldı. Eğitimin
içinden gelmeyen, gelse de eğitim üzerine düşünmeyen torpilli kişilerden oluşan
bu uygulayıcıları eğitimi yazboz tahtasına dönüştürmüşler, her defasında onu
biraz daha yozlaştırmışlardır.
Yılardır
yaptıkları bundan ibarettir. Eğitim sistemi öneremedikleri zaman var olan
sistemde sık sık değişiklikler yapmakta, iyiyi, güzeli, doğruyu aramaktan çok, siyasilere yaranmak ve başka amaçlar
güdülmekte, bu yüzden de eğitimde dişe dokunur bir iyileşme ve düzelme
görülmemektedir.
Geçen yıl
sınav tekrarları, bu yıl kaldırılmış, bu doğru karar yeni bir yanlışla negatife
dönüştürülmüştür. Dönem sonu yapılan kurtarma yazılıları derslerin 1 ay önce
kesilmesine yol açmış, zaten ortak yazılıların 15. Ay gibi bir zaman
engellediği eğitim büsbütün ortadan kaldırılmıştır. 3, 3,5 ay gibi bir zaman
süren dönem eğitimleri böylece totalde 1,5 aya düşürülmektedir. Bu bir buçuk ay
eğitimden ne fayda umulacaktır. 12. Sınıfların da kendilerini tamamen
üniversite ve test sistemine adadıkları düşünülürse eğitimin ne kadar dar bir
süreye indirildiği anlaşılacaktır.
Bu
bürokrasinin beli kırılmaz, meydanda sorumsuzca at oynatmasına izin verilirse
ve bu süreç devam edecekse vay halimize. Öncelikle bu düşmanın faaliyetlerine
son verilmeli, eğitim akademisyenlere havale edilmeli, eğitim fakültelerinde
yetiştirilecek uzmanlara tevdi edilmelidir. Bu akademisyenler ordusu
müesseselere kavuşturulmalı eğitim akademisi çevresinde eğitim teorisyenleri
oluşturulmalıdır.
Ahmet KEMAL