BÜYÜK OYUN
Birileri büyük oynuyor. Dost sandığımız ABD mi, yoksa ABD’yi
de umursamayan uluslararası büyük sermaye mi? Türkiye ne zaman büyük bir işe soyunsa, sömürücülerin tekerine taş koysa
hemen büyük bir oyun kurulur ve ülkenin onunla meşgul olup büyük iş engellenir.
Devlerin arasında parsadan pay almak o kadar kolay değil.
Her büyük oyuncu olmaya kalkmasak ta aynı şeyler başımıza gelmiyor muydu? 12
Eylül öncesi Kentlerin kurtulmuş bölgelere ayrıldığını unutmadık henüz. Her gün
bir kişinin öldürüldüğünü de unutmadık.
İster büyük oyuncu
olmaya çabala, isterse sana tayin edilen yerde küçük bir figüran ol bu dünya
arenasında başın beladan kurtulmayacak. O halde her şeyi göze alarak büyük
oyuncu olmaktan başka çare yok. Türkiye artık küçük oyuncu liginden büyük
oyuncu ligine çıkmak zorunda. Hem de çevresini yararak, canla başla boğuşarak.
Kimse kimseye bu ligde yükselmeyi altın tepside sunmayacak. Sen kendi çabanla,
savaşarak ve kaybetmeyi göze alarak yapacaksın bunu ey ülkem. Sen kendi
yumruğunla ağır sıklete çıkacaksın. Canla başla savaşacaksın ve dünya süper
liginde yerini alacaksın.
Tabii şu an dünya üstünde hakim güçler boş durmayacaklar.
Seni engellemek için yüzüne gülecek arkandan vuracaklar. Bu yolda sana bin bir
tuzak kuracaklar. Bu yola çıktığın için seni pişman etmek üzere olmadık işler
planlayacaklar. Bin bir oyun kuracaklar. Oyuna gelmeni bekleyecekler. Eğer sen
onlara karşı oyun kuramazsan seni birinci lige çıkmaya davrandığına pişman
edecekler.
İşte bu gün olagelen olaylar bundan ibarettir ve büyük resme
bakmak gereklidir. Olayları mevzii planla seyretmek yerine büyük pencereden
bakarak önlemler almak ve karşı oyunlar kurmak zorunludur.
İç ve dış düşmanın birlikte hareket ettiğini unutmadan
hareket ederek, önce iç düşmanın boynunu kırmak, sonra dış düşmanın oyunlarına
karşı önlemler alınmalıdır. Dünyada olup bitenleri önceden sezmek ve olan
bitene karşı ab ve c planları hazırlamak bunları uygulayıcı ekipler kurmak
şarttır. İngiliz intelijansiya servisinin yaptığı gibi dünya çapında eylemler
planlayıcı bir örgüt kurmak şarttır.
CIA ‘nin KGB’nin MOSSAD’ın oyunlarını önceden keşfeden
bunlara karşı oyun geliştiren bir örgüt gerekli. Ya da MİT’in iç düşmana
yönelik eski yapısı yıkılarak dış düşmana yönelik yeni yapılanmaya
gidilmelidir.
Diğer ülkelerin yaptığı gibi örgütler kurmak, örgütlerin
içine sızmak, onları desteklemek, onları kendi emelleri doğrultusunda
yönlendirmek şarttır. Şimdi bize düşen devlette yeni revizyondur ve eski
müstemleke devlet yapısını yıkarak, hakim devlet yapısına ulaşılmalıdır.
Yıllarca bütün kurumlarımızı kendi milletine karşı konuşlandırdı büyük
devletler içteki ajanları vasıtasıyla. Şimdi biz bu oyunu bozmalı milleti
düşman olmaktan çıkararak gerçek düşmana karşı konuşlanan kuruluşlar meydana
getirmeli ya da eskileri revizyona tabi tutarak amaçlarımız
gerçekleştirilmelidir.
Gerek ordu, gerek İstihbarat birimleri gerekse stratejik
araştırma kurumları, milli güvenlik akademisi, dış işleri bakanlığı buna göre
yeniden revize edilmelidir. Yapılacak en önemli iş budur. Geç kalınmamalıdır
aksi halde düşmanın başımıza çorap öreceği günler yakındır. O çorapları
sökmekle uğraşacağımıza onların örülmemesine çalışmalı, örülmesine mani
olmalıyız. Yapılması gereken budur. Gerisi laf u güzaftan ibarettir.
Ahmet KEMAL