MÜSLÜMANLAR VE İSLAM AHLAKI
2
Müslümanlar olarak biz İslam ahlakını yerle bir ettik. Söz
verip durmuyoruz. Borç alıp ödemiyoruz. Çünkü ödemeye niyetimiz yok. Niyetimiz
olsaydı Allah yardım ederdi mutlaka. Dedikodu yapıyor, söz taşıyoruz. Olur,
olmaz şeye öfkeleniyoruz. Öfkemize yenik düşüyoruz.
Sebepsiz düşmanlık yapıyoruz. Menfaatimize ne ufak bir halel
gelse düşman kesiliyoruz. Üç kuruşluk dünya için her şeyi yapıyoruz. Gel gelelim
Allah için yaptığımız bir şey yok. Gösteriş için her şeyi yapıyor, Allah için
kılımızı kıpırdatmıyoruz.
Hayır, yapmaya niyetimiz yok. Hayır, yapar görünüyoruz. Her
şey nefsimiz için. Komşuluk hakları nedir bilmiyoruz. Komşuluk haklarına riayet
nedir bilmiyoruz. İnsanlık nedir bilmiyoruz. Kadın hakları nedir, çocuk hakları
nedir, insan hakları nedir bilmiyoruz. Hayvan hakları nedir bilmiyoruz.
Eşyayı tanımıyoruz, kendimizi tanımıyoruz, çevremizi
tanımıyoruz. Tanımaya da niyetimiz yok. Kendimizi eksik bilmiyoruz, aciz
olduğumuzu anlamıyoruz. Kendimizi geliştirmeye niyetimiz yok. Kendimizi kontrol
etmiyoruz. Hep başkalarının hatalarına dikmişiz gözümüzü. Onları büyütüyor,
büyütüyor, büyütüyoruz. Kendi hatalarımızı görmüyoruz, görmeye de niyetimiz
yok. Yahut da küçük görüyoruz hatalarımızı. Başkalarının en ufak kusurlarını dev aynasına yansıtıyor, kendi kusur ve hatalarımızı
önemsizleştiriyoruz. Hatalarımıza kılıf arıyor
yahut onları yüceltiyoruz. Hatta yanlışlarımızı kural haline getiriyor,
hatalarımızı kanunlaştırıyoruz.
Hak hukuk tanımıyoruz. Hak hukuk nedir bilmiyoruz. Ahirette
hesap verecekmişiz önemsemiyoruz. Hep en iyi biziz, en doğru biziz, herkes
yanlış yolda, herkes yanılıyor, herkes yanlış yapıyor, bir doğru yapan biziz.
Tek doğru yolda olan biziz. Tek hak söz bizim sözümüz. Tek doğru olan biziz.
Hile, hurda bizde. Hani şairin dediği gibi ‘Onlar ki laf ile
âleme veriler nizamat, bin türlü teseyyüp bulunur hanelerinde’ işte biz buyuz.
Bu aslında halimizin hülasası. Tafsilata girsek içinden çıkılmaz olur.
Başkalarını kötülüyoruz sürekli, başkalarını kötü emellerimize
alet ediyoruz. Başkalarının en önemli işlerini kendi küçük hesaplarımız uğruna
kullanıyoruz. Benciliz, egoistiz, nefsimizi putlaştırmışız. Çıkarcıyız,
çıkarımız için her şeyi yapmaya hazırız. Entrikacıyız, Makyavellisi:
amaçlarımız için her şey mubahtır. Bir kuruşluk menfaat için bir dünyayı
yakarız. Sadistiz, mazoşistiz. İşkence
yapmaktan zevk alırız. Aldatırız, aldanırız, fırsatçıyız.
Hırsızız, hakkımız olmayan birçok şeyi gizlice elde
ediyoruz. Bazen de açıktan gasp ediyor gerekirse uğruna can veriyor, can
alıyoruz. Vergi kaçırıyoruz. Haksız kazanç elde ediyoruz. Haram helal ver
Allah’ım, fakir kulun yer Allah’ım diyoruz. Kimsenin görmediği yerde her şeyi
yapıyoruz. Biri gördü mü hemen toparlanıyor, ahlaklı insan rolü yapıyoruz.
Fırsatını bulunca her şeyi kotarıyoruz. Kendimizi hep haklı
başkalarını hep haksız buluyoruz. Herkese iftira atıyor, çamur atıyor, herkesi
kötülüyoruz. Kendimiz sütten çıkmış ak kaşık olarak takdim ediyoruz. Her türlü
ahlaksızlığı yapmaya hazırız ancak utandığımızdan riyakârlığımızdan yapamıyoruz
ama kendimiz ahlak abidesi olarak takdim ediyoruz.
Ne diyelim artık. Bu bizim kara yüzümüz. Nasıl yunacağız
bilmiyoruz. Nasıl ak pak olacak, ya da nasıl bu halde Allah’a hesap vereceğiz.
Huzur-u mahşere nasıl çıkacağız. Umarım tevbe eder nefsimiz tezkiye eder,
ölmeden önce ölür, nefsimizi öldürür hakiki bir dirilişle yeniden diriliriz.
Ahmet Kemal