MÜSLÜMAN NE ZAMAN KURTULUR
İslam aslında kurtuluş demek. İnsan Müslüman olunca
kurtulur, nefsin ve şeytanın esaretinden. Müslüman olmak demek kurtulmak
demektir hakiki manasıyla. Ama nerde o Müslüman. İslam’ın teslim olma manası da
var. Teslim olan kurtulur. Kime teslim olunacak. Allah’a. Demek ki Allah’a tam
anlamıyla teslim olan dünya ve ahiret saadetine erebileceği gibi selamete
çıkar, dünya ve ahiretteki felaketlerden korunur, hakiki anlamıyla kurtuluşa
erer.
Hasan-ı Basri’ye sormuşlar:’ Müslümanlar ne zaman
kurtulacak.’ O da şöyle buyurmuş: nerde
Müslümanı? Bana Müslüman göster, kurtulduğunu haber vereyim. Gerçek Müslüman zaten
kurtulmuştur. Sahabenin nasıl Müslüman olduğunu sormuşlar ona. O da ‘Siz onları
görseydiniz deli zannederdiniz. Onlar sizi görselerdi ‘Bunlar Müslüman değil’
derlerdi.
İşte size Müslümanlık ölçüsü. Başımız neden belalardan
kurtulamıyor anlayın. Bu gün her şeyimizle batılılara benzemek için yarışıp
durmakta değil miyiz? Onları taklitte
öyle ileri gittik ki bu gün onları fersah fersah öteye geçmiş durumdayız.
Ahlaki değerleri dejenere etmekte üstümüze yok. Yalanda,
yalancılıkta, hile ve hurdada sınır tanımıyoruz. Hortumculukta, adam aldatmakta
eşsiziz. Kandırmakta, dolandırmakta üstümüze yok. Sözümüzü tutmamakta kimse
bize yaklaşamaz. Kural tanımamakta, hak hukuk bilmemekte eşimiz benzerimiz yok.
Mehmet Akif
Batılılarla biz mukayese ederken ‘Dinleri işimiz gibi, işleri dinimiz gibi
vecizesi her şeyi anlatmaya yeter de artar bile. Ne zaman ki işimiz onların
dini gibi bozuk olmaktan çıkar dinimizin emrettiği, gibi: ‘emr olunduğun gibi
dosdoğru ol’ ayetinin gösterdiği yolda olursa o zaman kurtulacağız.
Evet, İslam’ı yalnızca namaz ve oruç zannetme, onları da
ruhundan uzak, yalnızca şekliyle eda etme alışkanlığından kurtulduğumuz gün
kurtulacağız. Aslında yalnızca namaz eğer ruhuna uygun yerine getirilse bizim
kurtulmamıza yeterde artar bile. Çünkü namaz eğer tam anlamıyla eda edilirse:
Bizi kötülüklerden koruyacak en büyük eylemdir. Tabii öncelikle nefsimizin
yaptığı kötülüklerden. Zaten herkes kendi yaptığı yanlışları düzeltse dünya
düzelir. Ne demişler ‘herkes kendi evinin önünü süpürürse sokaklar tertemiz
olur. Sokaklar temiz olursa mahalleler, mahalleler temiz olursa kentler temiz
olur.
Tabii ki bu temizlik öncelikle manevi alanda olacaktır.
Ruhlarda başlayacak bu temizlik harekatı nefislere yansıyacak, oradan eşyaya
sirayet edecektir. İslam güzel ahlak demektir. Allah’ın Resul’ü ‘ben güzel ahlakı tamamlamak için
gönderildim’ buyurmamış mıydı? Namaz ve oruçla ruhu arınan insan olgun insan
olacak, Kur’an’la ve zikirle donanacak, hayırda ve iyilikte yarışacak, örnek
insan olacaktır.
Öyle ki dünyayı ahiretin tarlası bilecek, her şeyi Allah’ın
rızası için yapacak, yaratılanı yaradan için sevecektir. Ta ki onu görenler bu
delirmiş, tam bir deli diyecekler, ya peygamberin Taif’te taşlanması gibi
taşlanacak, ya Nesimi gibi derisi yüzülecek veya hallaç gibi kol ve bacakları
çapraz olarak kesilecek bir ah bile demeyecek, ama halden anlayan birinin bir
gül atması onu inletecektir.
Ne kimsenin dedikodusunu yapacak, ne kimsenin malına göz
dikecek, ne laf taşıyacak, ne boş söz konuşacak, ya hayır söyleyecek yahut
susacaktır. İşi gücü insanlara yardım etmek ve yararlı olmak olacak, Allah’ın
kullarına hizmet etmeyi Allah’a hizmet bilecek, sevabını Allah’tan
bekleyecektir. Tek amacı Allah rızası olacak, fani olan kullardan hiçbir şey
talep etmeyecektir.
Ahmet KEMAL