İSRAİL SİYONİZM VE FİLİSTİN 3
Bütün dünya ile alay ediyor
İsrail kendini büyük gören bir millet. Kendilerini seçkin insan, Allah’ın
sevgilisi ve dostu sanan zavallı mahluk. Diğer insanları insanlık dışı bir
mahluk yahut bir hayvan, başka bir deyimle ağaçlara sarılı böcek, yok edilmesi
gereken haşere sayan bir zihniyet. Bu zihniyet insanlığın karşısına geçmiş
kahkahalar atarak katliam yapmakta.
Bütün insanlık sus pus olmuş.
Korkudan mı, aldatılmışlıktan mı, bilgisizlik yahut yanlış bilgilendirmekten dolayı
mı? Ya da başka bir ihtimalle bütün dünya zalimin arkasında saf tutmuş bile
bile, isteye isteye. Bu gönüllü köleliğin tohumu ne zaman ve nasıl atıldı? Buna
bir bakmak, tecessüsümüzü bu alana kaydırmak gerek. Daha fazlası giderek hatta
zorunludur. Bu alanın araştırılması, incelenmesi hayati önem arz etmektedir.
İslam karşısında birliğe giden
bir yapı var tam anlamıyla. İslam’ı bir sapma olarak gören kitabı mukaddes
cephesi o günden sonra bu din mensuplarını sapkın, anarşist ve terörist saydı.
Kitaplarını birleştirdi ve muharref batıl bu iki din kendilerini yürürlükten
kaldıran bu yeni dine cephe aldılar. Yahudilik başlangıçta İseviliğe baş düşman
ilan etmişti. Önce ona açıkça savaş açtı. Sonra onu sinsice tahrif etmeye
yöneldi. Bu konu Mevlana’nın Mesnevi’sinde çok veciz bir şekilde anlatılıyor.
Sonra putperest Roma tarafından dönüştürülerek benimsendi.
Ve tahrif edilen bu iki kitabi din onları
yürürlükten kaldıran İslam’la karşılaştılar. Baş edemeyeceklerini anladıkları
İslam’a karşı birleştiler. Muharref Tevrat ve İncil’in Kitap-I Mukaddes olarak
birleşmesi bu dayanışmanın eseri. Ayrıca kurnaz Yahudi Hristiyanlığı içinden
kuşatan Evangelizm kurarak kendi ideallerine Hristiyan dünyadan gönüllü köleler
edindi.
Ayrıca dünya hakimiyeti
yolunda dünya finans kaynaklarını ele geçirdi. Gerek dünya bankası gerek IMF
gibi finansal kuruluşları tesisi etti. Önce Avrupa’yı ele geçirdi, sonra yenidünya
Amerika’ya el attı.
Ardından dünya medyasını
avucunun içine aldı. Tam anlamıyla dünya hâkimiyeti elde etti. Siyonizm’in
yönlendirdiği bu lanetli kavim arzu mevut sevdasına düştü. Theodore Hetzel’in
sistemleştirdiği bu düşünce yapısı şimdi dünyayı parmağında oynatıyor.
İşte İsrail budur ve kendine
ait bir düşünce ve inanç yapısı içinde yaşamakta, eylemlerini buna göre yapmaktadır.
Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail Devleti’ni kurmak için her eylemi meşru
saymakta, günahsız çocuk ve kadınlara zulm ve canice katliamlar yapmaktadır. Bu
katliamları yapmakta kendine göre haklı gerekçeleri vardır her zaman. Bu
gerekçelerini dünya kamuoyuna elinde tuttuğu medya ile inandırmakta, gerçekleri
gizleyerek katliamları haklı göstermektedir. Dünyayı uyutarak aldatmakta, her
geçen gün zulmünü artırmaktadır.
Yenidünya düzenini Yahudi
tesis etmiştir. BM onun kuklasıdır. Unesco onun kuklasıdır. AB ve ABD onun
emrindedir. Hitler’den sonra tüm Avrupa’yı vicdan azabıyla sarıp sarmalamış,
şimdiki zulümlerine alet etmiştir. Arap ülkeleri ve Arap birliği onun elindedir.
İslam dünyası yöneticileri Yahudi dostudurlar yahut ta en azından ondan korkan zavallı
ödleklerle yönetilmektedir.
Çin, Rusya ve Uzakdoğu çeşitli
saiklarla bu zalim icraatlara karşı dilsiz kalmaktadır.
Lanetlenmiş Yahudi ve kirli
Siyonist planlar her geçen gün daha büyük zulümler icat etmekte mahirdir.
Gazze’yi dört bir yandan beton duvarlarla kuşatmıştır. 1.5 milyon insanı açık
hava hapishanesine mahkum etmiş, işkenceyle yaşatmakta, yavaş yavaş acı içinde
kıvrandırarak öldürmekte, bir milleti yok etmekte, soykırım yapmaktadır. Bu
kendi topraklarında 150 milyon Kızılderili’yi yok eden ABD’nin sicili bozuktur.
Onun için Amerika’dan mazlumlara sahip çıkmasını beklemek ham bir hayaldir.
İşte aynı zalim Amerika gerçek kara suratını göstermekte mazlum yerine zalime
yardım etmektedir.
O halde tek çare ve sığınacak
kapı kalmıştır. O da Allah’ın kapısıdır. O kapıyı çalmak lazım.
Ahmet KEMAL